2009/12/04

ev işi, temizlik, yemek ve sıçtığım bok. evet öyle.

üniversite hayatım (ki kendisi tüm hayatımla neredeyse eşit süredir meşgul etmekte beni) boyunca odamın en temiz olduğu zamanlar tatiller değil, final/paper dönemleri oldu. O nedenledir ki bugün odama girdim ve, hmmm, toz tutmuş burası ya, bi süpürge açayım ben, dedim.


odayı temizlemekten daha şahane procrastination mümkün mü? odamı da değil sadece, bütün evi köşe bucak süpürdüm. Bu garip şehirde evin içini toz topakları sarıyor niyeyse. teksasta rüzgarda yuvarlanan diken topaklarının domestik versiyonları arasında yaşıyoruz bizim evde. bi hafta süpürmeyegör. yerlerdeki saçlarımı da kandırıp kendi aralarına alıyorlar ve her yeri sarıyorlar.. neyse, bi süre yoklar artık. 20sine kadar ders çalışacağıma göre 25ine kadar temiz kalacak evim demektir.

geçen sene, bu okuldaki ilk final/paper dönemimde, üst sınıflar papers roundtable diye gerzek bişi yapıp ah paper yazarken banyo yapmaya fırsat bulamayıp 5 gün, evet, inanabiliyor muymuşuz, tam 5 gün banyo yapmadan sürekli yazdıklarını falan söylemişlerdi. Ulan ben bunların dediği kadar verimli bi 5 gün geçirsem, doktora tezimi ciltçiye veririm 6. günde. garip insanlar vesselam. ya da ben garibim. bilemicem onu.

neyse, temizlik bitince bi de yemek yaptım, oh oh. hem de "yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar" eşiliğinde. gözleri dolu dolu smiley oldum bulaşık yıkarken. keşke şuanda yutuğbdan dinlediğim fıkır fıkır versiyonu gibi söyleseymişim. valla hoppidi hoppidi söylemişler. "haydii, oturmaya mı geldik hanımlar, hop hop! gelinin annesi at göbecikleriiii" of of. ben fena özledim evi. geçen sene gitmiştim kışın. yani bu aralık sonunda "hayatımda ilk defa evden bu kadar uzun süre uzakta kalıyorum ühüüüüüüüü ühüüüüü" demeye hakkım olacak. Annem azarladı geçen gün beni MSNde, "madem gelmek istiyordun, niye aldırmadın babana bilet" diye (annemlere param yok bilete verecek ama gelmek istiyorum dersem, kesin bilet alıp yollayacaklarından, hem bilete verecek param yok, hem de ikinci dönem vereceğim dersin programını hazırlamam lazım demiştim).

Ben küçükken ve de ukalalıkla ilgili bi suç işlediysem, annem bana "sıçtığım bok," diye başlayan ve devam eden bi monologla serzenişte bulunurdu. O zaman nası otururdu içime. ühüüü annem bana sıçtığım bok dediiiiiiiii diye ağlardım. (O yüzdendir ki en sevdğim yiğit özgür karikatüründeki konuşma balonları şöyledir:

Baba: Bu hükümetten bi bok olmaz
çocuk: hiii! anne, babam bok dedi.
anne: gücüne mi gitti yarraam.

kıhkıhkıh bayılıyorum ya

Neyse. ulan şimdi bi hoşuma gidiyo. sıçtığım bok. hohoho, çok süper bi anne küfürü bence. sırf çocuğuma kızıp "doğru konuş benle, sıçtığım bok!" diyebilmek için çocuk edinmeyi isteyebilirim resmen.

madem öyle, madem yemek tarifi yazasım da yok, bir maniyle bitireyim:

çatıdaki fareler
tıkır tıkır ettiler
daha yazacaktım ama
kalemimi yediler

bi de bunun vişneli versiyonu mu vardı neydi?

vadevııııırrrr

uçan da kuşlara malum olsun ben annemi özlediiiim hem annemi hem babamı çengelköyü özlediiiiim!

2 comment allez-vous?:

Başak Ağın said...

o değil de "5 gün banyo yapmadan yazmak" kısmında, sanki çok mucize bişeymiş gibi 5 gün banyo yapmamaktan bahsedilmesine takıldım ben. 5 gün banyo yapmadığı için kimse bitlenmez ulan!

"5 gün nefes almadan yazdık" denir, maksat mübalağa ise. deli lan bunlar.

said...

deliler tabi. ilk geldiğimde ulan bu kızlar niye hep bıyıklı diyodum. artık demiyorum. deli gibi çalışmaktan bıyıklarını almıyolar!

banyo mevzusu burda önemli, yani senin dediğin nefes almadan yazdıkla aynı mübalağaya sahip banyo yapmadan yazmak. şahsen ben çok zamanlarımı bilirim, tembellikten, soğuktan ya da evet kabul ediyorum, pis olmaktan rahatsız olmayan bi insan olduğumdan anca haftada bir banyo yaptığım:) ama buraya geldim geleli ben de kolektif bilince karıştım, her sabah edebimle duş alır oldum. içimdeki pis çocuu öldürdü amerika!

 
Blogger design by suckmylolly.com