Bu köpek işi ne zormuş arkadaş! İstediğin kadar geç yat, sabah sike sike erkenden kalkıp gezdirmen lazım hayvanı. Sonra öğlen. Sonra gece. Ay bi de anlayamadım da, ilgi ne zaman istiyo, ne zaman bırakmak lazım. Sanki hep ilgi istiyo gibi. azıcık bakmadığımda üzülüyo gibi hissediyorum. Kendimi köpeğe endeksledim resmen. Oysa kedi öyle mi, ne güzel kendince yaşıyo, kendi alışkanlıkları, kendi rutinleri var, kendi hayatı var hayvanın. İlgi istediğinde belli ediyo, istemediğinde de sıçıyo adamın ağzına. Anladım ki "ben hem kedi hem köpek insanıyıııııııııımmmmmmmmm" değilmiş. Kedi it is. Nokta.
Ya bi dakka, bu post çok fena dağıldı. Tam yazarken 5 dakika içinde evden çıkıp sinemaya gittim. Ne yazmakta olduğumu bile unuttum. O derece boşmuş yani yazacaklarım. Ama onu zaten bi geçmiştim ben di mi.
Galiba kedi köpek mevzusunda vardı bir iki lafım daha.. Ama artık yok. Demek ki buraya yazmadan önce bir iki saat beklesem hiç bişi yazmıcam aslında.
Ama en azından evde birinin olduğunu bilmek güzel. 11den sonra eve döndüğümde ve bizim evde yalnızsam illa bi korkuyorum. Bi de üstüne üstlük alttaki iki komşu da yoktu 3 gündür. Zaten bomboş lan her yer, bütün mahalle mi tatile gitti noel için?
haha, yarın onlar dönerken ben gidiyo olucam ama. Hola Nuevo York, hasta luego Boston!
lan çok şugar da bi çocuktu haaa, craigslistteki missed connections'a ("eheh meraba 89 numerolu otobüsteki turuncu bereli kız, bana ne güzel baktın. eğer bunu okuyosan yazan tosun sana kosun" tarzı mesajların yazıldığı site) bakiim bari.
2 comment allez-vous?:
kediye donmek nedir?! cohayip!
kedi göbeee istiyorum.
Post a Comment