2009/12/22

memories of future.

Moralim bozuksa, evdeysem ve elimin altında bi "yüzyıllık yalnızlık" varsa, hiç beklemem, hemen açarım. ama sadece ik cümleyi okumak için. kitap, en değerli kitabımdır, o ayrı.fekat ben öyle "dur" diyip elime rasgele bi roman alıp rasgele bi sayfasını açıp rasgele bi süre okuyup bırakan bi insan değilim. kitap ya okunur ya da okunmaz benim tükkanda. göz atılıp bırakılmaz. ama işte moralim bozuksa, göz yaşları bööyle elleri zilin üstünde bassak mı diye beklediklerinde, canım çikolata bile çekmediğinde falan sadece ve sadece yüzyıllık yalnızlık ve sadece ve sadece ilk cümlesi üzerinden, yaparım bunu. Bi de çok aşırı mutluyken, böyle gözlerimden neşe parçacıkları sıçrarken, keyiften canım çikolata bile düşünmediği anlarda yaparım.

demin ödevime epigraph yapsam mı diye aldım kitabı elime, cümleyi okudum ve kitabı kapadım. eyvah ki ben şartlanmışım! Bçyle bi salak oldum, üzgün mü olmalıyım, çok mu mutlu olmalıyım, neler oluyor aptallığına kapıldı hisler! o yüzden hemen neşeli moda geçmeye çalıştım ki yılların sihri bozulmasın, şeker de yiyebilsinler.

"Many years later, as he faced the firing squad, Colonel Aureliano Buendia was to remember that distant afternoon when his father took him to discover the ice."

“Yıllar sonra idam mangasının karşısındayken, Albay Aureliano Buendía babasının onu buzu keşfetmeye götürdüğü o uzak öğleden sonrayı hatırlayacaktı."

bi de şöyle bir şey var. mutsuzken hep buza takılırım ve romanın ilersindeki buz sahnesine flashback'lenirim. Jose Arcadio'nun Melquiades karşısındaki hevesini, bakışlarını, enerjisini düşünürüm. Ve illaki mutlu olurum.
mutluyken de hep idam mangası sahnesine giderim, Aureliano'nun hayatı böyle bi film şeridi gibi geçer gözlerimin önünden, sonra da illaki Ursula'nın ölümü, ya da küçülüp gitmesi gelir aklıma, üzülürüm.

heralde bu yazılmış en güzel giriş cümlelerinden biri. daha hiç bilinmeyen ve hiç yaşanmışlığı olmayan, yani hala gelecekte olan bir karakter, uzak gelecekteyken yakın geleceği hatırlıyor o uzak öğleden sonraki. kitabının düşüncesel açıdan neyle ilgili olacağını bu kadar çaktırmadan ve nefis bi şekilde nası verebilir bi insan hala aklım almıyor. çok seviyorum, keşke babam ya da dedem olsaydı diyip duruyorum!

bi de (ikinci bi de oldu bu-yazma kabiliyetsizliği diz boyu!) bugün eylülde gine'de olan katliamla (stadyumda toplanan protestocularun üstüne orduyu salmaca, ölenlerin dışında bir sürü kayıp) ilgili raporu okuyordum, kitaptaki yaşanır yaşanmaz unutulan katliam (meydanda toplanan grevcilerin üstüne orduyu salmaca, ölenlerin dışında bir sürü kayıp) geldi aklıma, yine ah GGcim dedim.



neyse işte, bi tane de böyle edebiyatla ilgili bişi yazmışlığım olsun dedim, hazır edebiyatla ilgili ödevleri bitiremez dururken..

3 comment allez-vous?:

gp maksimov said...

buz kesfedilen bisey, onun sicakliina ilk temas bambaska..

said...

bak sayende şuana kadar farketmediim bişi farkettim cümlede (9 senemi edebiyata verdikten sonra bravo bunu kaçırmama!)
ilk cümel fire ikinci ice ehe.

gp maksimov said...

oha hakkatten! kolay ggm olunmuo, 9 sene soora neler cikario herifcioolu.

 
Blogger design by suckmylolly.com