2011/12/04

Ihlamur Böceklenmemeli!

"Romeo Ölmeli" diye bir film vardı; o gün bugündür yazdığım şey her ne ise, -meli -malı başlık atma fikri çekici geliyor. Attım rahatladım. Oh!


Ama ıhlamur böceklenmezse daha çok rahatlayacağım. Bu sene evimiz evimiz güzel evimize bir haller oldu. Önceden tek korkumuz sağda solda böcek örümcek görmekti, o bile seyrek olurdu. Sonra bu yaz evi böcek bastı. Centipedden örümceğe geniş bir skala ağırladık. Ağırladık dediysem gerçekten ağırladık. Ev arkadaşım benim gibi işine geldiğinde-dönek çevreci olmadığından zehir kullanamadık. Dolayısıyla anane çareleriyle baş ettik hayvanatçıklarla. Mutfak bir ara tanrılara sunak gibiydi. Karıncalar sevmiyor diye yerleri tarçın çubukları, naneli ciklet, karanfil, bebe pudrası ve nane yapraklarıyla kaplayıp üstüne bir de nane yağı damlattık.

Şimdi kış geldi, hayvanlar artık gitti diye tam bi rahat nefes almıştım ki böcek dünyasında yeni bir saflaşmaya tanık oldum: fındık fıstık, makarna, tarhana, kuru biberlerim (my precious!), eriştem! Yıkılmış durumdayım. Bayrakları yarıya indirdim, bu acıyla baş etmeye çalışıyorum. Tarhananın, eriştenin, kuru biberlerin yeri doldurulmaz kaybı beni derinden sarstı. Öte yandan bu vesileyle daha büyük kayıpların ne olabileceği ve olmadan nasıl önlenebileceği konusunda da düşünmeye sevk etti devletimizi. Beni.

Listenin en başında ıhlamur var. Boston'da ıhlamur yok çünkü. İki kavanoz altın değerindeki ıhlamurumu bu hain böcek istilasına yem etmek istemiyorum. Bak keserim kendimi! Fekat buzdolabımız öyle küçük öyle küçük ki orada ıhlamura yer açamam. Torbaya koyup camdan sarkıtsam (yurt pencerelerinden dışarı sarkan pabuçlar styla) da olmaz, yağmır vaaa, kar vaaa.

Acaba mesela kavanoza bir iki nane yaprağı atmak, aralarına fitne fesat karıştırmak iyi bir yöntem olur mu?

Bir sürü derdimin olduğu şu günlerde oturup ciddi ciddi bunun yasını tutmama ne demeli?

(blog as a springboard of ideas!)

0 comment allez-vous?:

 
Blogger design by suckmylolly.com